Ana Sayfa Yaşam 31 Mayıs 2021 210 Görüntüleme

Pandemide yönetimin doğrusunu “En İyi İşverenler” gösterdi

Great Place To Work®, nisan ayında açıklanan Türkiye’nin En İyi İşvereni sonuçlarının ardından 115 binden fazla çalışanın katıldığı 2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunu açıkladı. 2021 yılında 217 şirketin katıldığı araştırmanın sonunda 91 şirket Great Place To Work sertifikası almaya hak kazanırken 69’u da Türkiye’nin En İyi İşvereni olarak ödüllendirildi.

 

Çalışanlarla yapılan çalışmanın sonuçlarının değerlendirildiği ve bu yıl dokuzuncusu açıklanan 2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunda ilk göze çarpan detay, çalışanların iş yerinde deneyimledikleri tutarlılık derecesini anlamak için gerçekleştirilen Trust Trust Index™ skorunda gözlemlendi. Geçtiğimiz yıl yüzde 81 olan bu değer 2021 yılında yüzde 80’e geriledi.

 

Sektörel, Bölgesel ve Özel Ödüller sahiplerini buldu

Bu yıl rapor sunumuna ilave olarak sektör, bölge ve özel ödüller de sunuldu. Ödüller belirlenirken Trust Index’te ilgili soru başlıklarında en yüksek puan alan şirketler değerlendiriliyor ve Great Place To Work danışmanlarının değerlendirmesinin yanı sıra Cultural Audit içerikleri inceleniyor. Bu yıl Özel Ödüller’de 6 kategori mevcutken toplamda 21 şirket aday oldu ve 9’u ödül almaya hak kazandı. Sektör Ödül’üne ise 48 şirket aday oldu ve 22’si ödül kazandı. Geçen sene olduğu gibi bu yıl da Bölge Ödül’ünde Ege’nin En İyi İşveren şirketleri ödüllendirildi ve burada 13 aday şirketten 6’sı ödül sahibi oldu. (Ödül alan şirketlerin tam listesini bültenin sonunda bulabilirsiniz)

 

Pandeminin etkisinin yansımaları

2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunda daha da detaya inildiğinde Trust Index skorlarında katılımcı tüm şirketlerin değerinin yüzde 74 olduğu gözlemlenirken En İyi İşverenler listesi dışında kalanlarınsa yüzde 61’e kadar düştüğü görülüyor. Araştırmaya katılan şirketler içerisinde En İyi İşveren listesine girenler yüzde 80’lik skor elde ettilerse de, ilk 5 şirketin skorunun yüzde 94 olması, makasın ne kadar açıldığını da gözler önüne seriyor. Çalışanlar nezdindeyse “Genel olarak buranın harika bir işyeri olduğunu düşünüyorum” diyenlerin bilgi teknolojileri ve taşımacılık alanından gelmesiyse, pandemi sürecinde üzerine en çok yük alan bu sektörlerde işlerin doğru yapıldığı anlaşılıyor. Pandemiyle birlikte önemi daha da artan bir başka noktaysa, işyerinin fiziki olarak güvenli bir yer olması ve işyerinde çalışan sağlığına verilen önem. Bu noktadaysa ilk 10’da yer alan şirketlerin yüzde 99 gibi olağanüstü yüksek skora ulaştıklarını görüyoruz. Bu yıl dikkat çeken diğer başlıklar da “Ürün ve hizmetlerimizi kesinlikle tavsiye ederim” ile “Şirkete yeni katılan bir çalışan burada hoş karşılanıyor” oldu. Burada tüm katılımcı şirketlerde yüzde 91 ve 90’lık skorlar elde edildi ki bu konularda liste dışı şirketler dahi yüzde 86 gibi skorlara ulaştılar. Benzer başarılı skor “Buraya önemli katkılarda bulunabileceğime inanıyorum” sorusunda elde edildi ve En İyi İşverenler ile liste dışı şirketler arasında sadece yüzde 9’luk bir fark gözlendi. İki grup arasında yüzde 52 gibi en yüksek farkın olduğu soruysa “Burada herkesin fark edilme ve takdir edilme imkanı bulunmaktadır” oldu.

 

“Liderlik, liderlik ve yine liderlik!”

Bu yılki rapor sonuçlarında liderlik, iletişim, yönetişim ve güven kavramlarının çok daha fazla öne çıktığını belirten Great Place To Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Halen süren pandemi koşullarında çalışanların liderlerinden en büyük beklentileri, artan belirsizlik ortamında kaygı, korku ve endişelerini gidermeleri. Bahsi geçen belirsizlikleri giderme sürecindeyse En İyi İşverenler nezdinde liderler ve şirketlerin çalışanlarla iletişimi öne çıktı ki burada salt tek yönlü, tepeden aşağı değil, çalışanın da sesinin duyulduğu, sorularına yanıt alabildiği bir iklim yaratılmış. Çalışanlar tarafında verilen cevapları analiz ettiğimizde, 2021 yılında ‘En İyi İşveren’ unvanına ulaşan şirketlerde ‘Liderlik’ kavramının çok fazla öne çıktığını görüyoruz. Kurumlar açısından bakarsak, zor zamanlar yaşandı ve halen de yaşanıyor. Dolayısıyla liderlik farkının ortaya konabileceği zamanlardayız. Bir yandan çalışanların kaygı, korku ve endişelerini giderebilecek adımların atılması gerekirken bir yandan da yeni çalışma şekillerine adaptasyon hayati önem kazandı. Bahsi geçen şartlardaysa ortama hızla adapte olan kurumlarda liderlerin kararlı adımlarının farkı yarattığını söylemek yanlış olmaz. Raporun detaylarına inildiğinde fark yaratan liderlerin doğru karar almaktan çok, harekete geçmeyi önemsediklerini görüyoruz. Bu süreçte yapılan hatalardan hızlıca öğrenip, yeni kararlarla ilerlenmiş ve hala da ilerleniyor. Böylece kararlarında insanı merkezlerine koyarak çalışanların belirsizlik sebebiyle omuzlarına eklenen yükü hafifletmişler ve hem kısa vadeli hedefler belirlemiş hem de nasıl ilerleyecekleri hakkında çalışanlara yol göstermişler. Özetle 2021 yılında Türkiye’nin en iyi işverenleri, liderlikleriyle fark yaratmışlar” dedi.

 

"İletişimin gücünü arkasına alan liderler kazandı”

En İyi İşverenler Benchmark raporunda en çok güvenilen şirketlerin başında iletişim gücü yüksek olanların olduğuna değinen Toprak, “En iyi işverenlerin, pandeminin getirdiği kısıtlara rağmen iletişimlerini koruyabildiklerini ve hatta geliştirdikleri söylenebilir. Ulaşılabilir olmuşlar ve değişiklikler konusunda çalışanları düzenli ve eksiksiz bilgilendirmişler. Ayrıca bir yandan verilen sözleri yerine getirmişler diğer taraftan da tutamayacakları sözler vermeyerek ve bunu da inandırıcı şekilde anlatarak güven kazanmışlar. Tüm süreçlerde iki yönlü, diyalog şeklinde iletişim kurulmuş ve çalışanların seslerinin duyulduğu, sorulara yanıt alınan bir ortam oluşturulmuş. Böylece önceliklerin belirlenmesi ve beklentilerin net olarak aktarılması sağlanmış. Açık ve düzenli iletişim, hem özel hem profesyonel yaşamında belirsizlik ve değişim dalgalarıyla boğuşan çalışanlara bir nefes odacığı olmuş denilebilir. 2021 yılındaki en çarpıcı kayıt, en iyi işverenlerde yönetim görevi olmayan 2 ile 5 yıl kıdeme sahip çalışanların düzenli bilgilendirme ile iletişime dahil edilmiş olmaları. Liderlik ve iletişim konularında elde edilen başarılar, iyi yönetimi de beraberinde getirmiş. Raporumuzda doğru iletişim sayesinde birliğin gücünün daha iyi kullanılabildiğini ve işbirliğinden doğan sinerjiyle önemli farkların yaratılabileceğini gördük. Açık ve çift yönlü iletişim sayesinde liderle yakınlaşan, farklı grup ve birimlerle kurduğu iletişimle aidiyet duygusu güçlenen çalışanlar, bir bütün olarak büyümeye de destek oluyorlar. İstisnasız tüm yaş grupları, kıdem, cinsiyet ve kademeden çalışanlarda ‘Benim için bir şey yapacaksan bana sor, beni dahil et’ düşüncesi hakim. Buna göre de en iyi işverenlerde ebeveyn-çocuk ilişkisinden çıkılıp, karşılıklı güvenin kurulduğu, ortak hedeflerin konuşulduğu, katılımın ve sahiplenmenin arttığı bir iklime geçildiği anlaşılıyor. Daha da ötesi, çalışanlar ‘kararlara beni dahil et’ demekten ziyade artık ‘bana fikrimi sor ve bunu değerlendir’ diyerek lideri daha iyi dinlemeye ve harekete geçmeye de itiyor” dedi.

 

Geleceği bugün yaptıklarımız kadar yapmadıklarımız da belirliyor!”

Rapordaki verilere göre çalışanların yeteneklerini en iyi derecede değerlendirebildiklerine inanmalarının oldukça sevindirici bir sonuç olduğunu ifade eden Toprak, “Özellikle son iki yılda bu inancın yükselmesi, çalışanların yeteneklerini işlerine katma fırsatını daha fazla bulduklarını gösteriyor. Ancak gelecekteki beklentileri de dikkate almak büyük önem taşıyor. Pandemi öncesinden bu yana değişmeyen beklentilerden biri de çalışanların gelişim ihtiyacı. Çalışanlar hala gelişim ve eğitim için daha fazlasına ihtiyaç duyuyor. ‘Upskilling’ ve ‘reskilling’ kavramları doğrudan bu konuyla ilgili. Yeni ihtiyaçlar, yeni çalışma şekilleri, teknoloji kullanımının çeşitlenmesi gibi var olan bazı becerilerin dönüşmesini ve yepyeni bazı becerilerin de kazanılmasını gerektiriyor. Özellikle iletişim, işbirliği, eleştirel düşünce, yaratıcılık, çeviklik, dayanıklılık ve dijitalleşme gibi konularda ‘upskilling/reskilling’ ihtiyacının yaygın olduğu biliniyor. Kurumlar eğitim ve gelişime büyük bütçeler ayırsalar da, çalışanlar bu programlarla bağ kurmak ve günlük hayatlarına taşımakta zorlanabiliyorlar. Anlaşılan iş dünyasındaki tüm eksenler gibi gelişim ekseninde de bir kayma söz konusu: Katılıma dayalı, deneyimsel, bireysel ve işbirliğine dayanan, esnek zamanlı uygulanabilen gelişim programları daha revaçta olacak gibi…” dedi.

 

Türkiye’nin en iyi işverenlerinin yönetişim becerisinin arkasında sadece işbirliği değil, güvenilirlik (koordinasyon) ve hakkaniyet (kapsayıcılık) gibi temel beklentiler tarafından da desteklendiği görülmekte. Pandemi etkisine rağmen işbirliğinin izlerini takımdakilerin birbirini önemsemesinde, birlikte yapılanlardan duyulan gururda, değişime uyumda, koordinasyonda, kapsayıcılıkta, şirkete yeni katılanlarda, bölümler arası geçişlerde, özel olayların kutlanmasında görmek mümkün.

 

Great Place To Work’un Trust Index’inin yöneticiler için ayna görevi üstleniyor. Trust Index ile çalışanların güven algılarını beş ayrı boyutta detaylı olarak görebilmelerinin ötesinde varsa, kendi görüşleri ile çalışanların algıları arasındaki farkları da tespit edebiliyorlar. İlk ve orta kademe yöneticilerin algısı çalışanların seviyesine daha yakın olurken C-Level yöneticilerin algısında 8-16 puan arasında pozitif farklılık görülebiliyor. Bunun nedenini anlamak için ideal olarak, her kurumun kendi kültüründe ve özgün koşulları bağlamında değerlendirme yapmak gerekse de rapora göre karar yetkisi olan yöneticiler, sorumlulukları gereği şirketin tamamını ilgilendiren kararları alıp uygulamaya koyuyorlar. Ancak unutulmamalı ki her önemli kararın istenen hedefe ulaşması için organizasyona aktarılması, uygulamanın takibi ve yaşanan deneyimle ilgili geribildirimlerle beslenmesi ve sürecin güncellenmesi gerekiyor. Bu güncellemeler bir dizi ek kararlar almak olabileceği gibi iletişimi geliştirmek, uygulamayı kolaylaştırmak, rol model olmak, hedefi güncellemek gibi çeşitli aksiyonlar da olabilir. Yöneticiler, raporlar ya da sonuçlarla yetinmeden organizasyonda işlerin nasıl gittiğini takip etmeliler çünkü bu yapılmadığında algılar farklı olabilmekte. Yönetici, yapılanlarla ilgili her şeyin yolunda gittiğini düşünürken çalışanlar tarafında durum tamamen farklı olabiliyor.

 

Great Place To Work, 2021 yılına ışık tutan Türkiye’nin En İyi İşveren şirketleri listesi ve 2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunun ardından kısa bir süre içerisinde Türkiye özelinde En İyi Çok Uluslu Şirketler listesini açıklayacak.

 

ÖDÜL ALAN ŞİRKETLER LİSTESİ

Özel Ödül Kategorileri:

  • Yaşam Boyu Öğrenme: GittiGidiyor/eBay
  • İş Yaşam Dengesi: Udemy
  • Toplumsal Paylaşım: AbbVie, Organik Kimya
  • Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: GittiGidiyor/eBay
  • Dijital Dönüşüm/İnovasyon/Yapay Zeka: Viessmann, Novartis
  • Covid: Magna Seating, Magna Exteriors & Magna Mirrors

Sektör Ödülleri:

  • Bilgi Teknolojileri
    1. 20-250 çalışan sayısı: Udemy, Medianova, Peakup, Enrich
    2. 250+ çalışan sayısı: GittiGidiyor/eBay, sahibinden.com, SabancıDx
  • Finans: Kuveyt Türk Katılım Bankası
  • Üretim:
    1. 20-250 çalışan sayısı: Aktoy, Viessmann, Johnson Wax
    2. 250+ çalışan sayısı: Magna Seating, Magna Exteriors & Magna Mirrors, Organik Kimya, Aydem Yenilenebilir Enerji, Elsan Elektrik
  • Profesyonel Hizmetler: Magna Gümrük Müşavirliği, Esbaş, Adecco Group Türkiye
  • Pharma: Novartis, AbbVie, AstraZeneca Türkiye

Bölge Ödülleri

  • Ege:
    1. 20-250 çalışan sayısı: Viessmann, Tümaş Mermer
    2. 250+ çalışan sayısı: Aydem Elektrik Perakende, Aydem Yenilenebilir Enerji, Elsan Elektrik, Esbaş

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Beyaz Haber Ajansı
Tema Tasarım | Osgaka.com