Sars CoV-2 virüsüne maruz kalan çocuklarda virüsün bağışıklık sistemini tetiklemesine bağlı olarak MIS-C, yani “multisistem inflamatuar sendrom” görülebiliyor. Bazı çocukların COVID-19 enfeksiyonunu hiçbir belirti olmadan, diğer bir ifade ile “asemptomatik” geçirmesinin ya da aile üyelerinin enfekte olduğu dönemde çocuğun hafif belirtileri olması nedeniyle test edilmemesinden dolayı, o dönemde tanı konulmamış olmasının çocuğun MIS-C geçirmeyeceği anlamını taşımadığına dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, “MIS-C, hastanede yapılacak bazı testler sonucunda kesin tanı konularak, hızlıca tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır. Bu hastalık kalbin dolaşımını sağlayan koroner damarlarda sorun oluşturarak kalp fonksiyonlarını bozabilir. Bu nedenle başta çocuk sağlığı ve hastalıkları, çocuk enfeksiyon hastalıkları ve çocuk kardiyolojisi gibi birden fazla bölüm tarafından multidisipliner takibin yapılması ve gerekli tedavilerin düzenlenmesi çok önemli” açıklamasında bulundu.
Test edilmeyen ya da bilinen COVID-19 tanısı olmayan çocuklarda da MIS-C hastalığının gelişebileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, “Burada temas öyküsünün sorgulanması çok önemli. Çocuklarda başta ev içi olmak üzere her türlü COVID-19 hastası ile temas risk olup, bu hastalarda daha önce virüs ile enfekte olma durumu hakkında bilgi veren antikor testlerinin çalışılması gerekir” dedi.
MIS-C, COVID-19 geçiren her çocukta oluşmaz
COVID-19’u sessiz ya da çok hafif şikâyetler ile geçirenlerin de, genellikle 2-4 hafta sonrasında (bu süre hastaya göre değişebilir) çok ciddi bulgular ile sağlık kurumuna başvurarak MIS-C tanısı alabileceğini vurgulayan Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, “Bu hastalık COVID-19 geçiren her çocukta oluşmaz, hangi çocukta gelişeceğine dair başta epigenetik faktörler olmak üzere bilinmeyen birçok faktör vardır. Bilinen ise yatkınlığı olan çocukta bu virüsün hastalığı kendisi yapmasa da hastalığın oluşmasındaki faktörleri tetiklediği, yani olayın başlangıç pimini çektiğidir. COVID-19’un aksine bulaşıcı bir hastalık değildir” dedi.
Hastalık belirtilerine dikkat edilmeli
Bu hastalığın nadir görülmesine rağmen, ciddi bir durum olması nedeniyle bulgularının iyi bilinmesinin, ailelerin hekimlere yardımcı olması noktasında önemli olduğunu söyleyen Dr. Serkan Atıcı, önceden geçirilmiş (genellikle 2-4 hafta önce) veya yeni geçirilmekte olan COVID-19 enfeksiyonu ya da COVID-19 enfekte kişi ile temas öyküsü olan kişilerde dirençli ateş başta olmak üzere aşağıdaki bulguların bir kısmının olması durumunda bu hastalıktan şüphelenilerek hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti:
– En önemlisi 24 saatten uzun 38 derecenin üzerinde dirençli ateşin varlığı,
– Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi mide bağırsak sistemi ile ilgili bulgular,
– Vücutta döküntülerin olması,
– Gözlerde çapaklanma olmadan kızarıklıklar, kanlanmaların olması (konjonktivit),
– Mukoz membranların tutulumu (çatlamış dudaklar, kırmızı-çatlak dil vb),
– Baş ağrısı,
– Solunumsal sorunlar (hızlı soluma, nefes almada zorlanma),
– Kas, eklem ağrıları,
– El ve ayak derileri başta olmak üzere ciltte soyulmalar.
MIS-C tedavisi mümkün bir hastalıktır
MIS-C’nin tedavi edilmesi mümkün bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Serkan Atıcı, “İyi tedavi edildiğinde kalıcı hasar bırakmayan bu hastalık tedavi edilmeyen kişilerde ise başta koroner damarlar olmak üzere birtakım ciddi sağlık problemleri oluşturabilir. Bu hastaların özellikle çocuk kardiyolojisi ve çocuk enfeksiyon hastalıkları gibi bölümler tarafından hem tanı ve tedavi aşamasında hem de tedavi sonrası dönemde takip edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)